Öncelikle sizlere granolanın içeriğinden bahsetmek isterim. Granola kuruyemiş ve meyvelerin yulaf , bal ya da pekmezle kavrulmasıyla ortaya çıkan sağlıklı bir alıştırmalıktır. Şu aralar diyet yapanların ve diyetisyenlerin gözdesi.

Gerçekten de oluşturduğu malzemelere baktığımızda özellikle tatlı ihtiyacımızı gidermek için oldukça sağlıklı bir ürün.

Evinizde elinizin altında kuru meyve ve yemişlerin hangisi varsa zevkinize ve tercihinize göre kolaylıkla hazırlamanız mümkün. Hazırladığınız granolayı, hava almayan bir kavanozda yaklaşık 1 ay süreyle tazeliğini ve lezzetini kaybetmeden saklayabilirsiniz.

Kullanım alanı da oldukça geniş. Süt, yoğurt ya da hafif bir sütlü tatlı ile ister sabah kahvaltısında, ister ara bir öğün olarak tüketebilirsiniz. Denediğinizde göreceksiniz gerçekten çok lezzetli bir karışım.

Tarifde verdiğim kuruyemiş ve meyvelerin miktarlarını azaltıp çoğaltabilir, çeşitlendirebilirsiniz. Orijini tereyağ ile yapılıyor. Ama siz tereyağ yerine zeytinyağ ya da farklı bir çeşit sıvı yağ kullanabilirsiniz.





50 gr. tuzsuz iç çekirdek
150 gr. yulaf
50 gr. hindistan cevizi
50 gr. esmer şeker
50 gr. eritilmiş tereyağ veya zeytinyağ
50 gr. bal veya pekmez
1/2 çay kaşığı tuz
50 gr. yaban mersini veya kuru üzüm
30 gr. kabuklu çiğ badem
30 gr. fındık içi
30 gr. ceviz
1 çay kaşığı tarçın


Ceviz, badem ve fındığı iri parçalar halinde bıçakla kıyarak 180 derece ısılı fırında 5 dakika kadar kavurun.

Yulaf ile şekeri bir kase içerisine alıp karıştırın. Üzerine bal, sıvı yağ, tarçın ve tuzu koyarak spatula ile iyice karıştırın. Fırın tepsisine yağlı kağıt serin ve bu karışımı ince bir tabaka halinde üzerine yayın. 150 derece ısılı fırında 40 dakika pişmeye bıakın. Arada kenarlardan içe doğru harmanlayarak her taraftan eşit oaranda pişmesini sağlayın. Pişirme süresinin sonunda tepsiyi dışarı alarak, karışıma çekirdek ve hindistan cevizini ekleyerek karıştırın ve bunların da kavrulması için 5 dakika kadar daha fırınlayın.

Fırından çıkardığınız granolaya önceden kavurduğunuz badem, ceviz, fındık, yaban mersinini ekleyip karıştırın ve soğumaya bırakın.




Granola iyice soğuduktan sonra bir kavanoza aktarıp hava almaması için ağzını sıkıca kapatın.

Afiyet olsun.
Kuru fasülye ve pastırma, ne güzel bir birlikteliksin sen :) Birde güveçte pişince, lezzet kaça katlanıyor artık siz tahmin edin.






2 su bardağı kuru fasülye
3 adet domates
1 adet kuru soğan
2 adet sivri biber
1 tatlı kaşığı domates salçası
10 - 12 dilim pastırma
3 yemek kaşığı zeytinyağ
2 yemek kaşığı tereyağ
Tuz
Karabiber

Bir gece önceden ıslattığınız fasülyeyi sertlikleri kayboluncaya kadar haşlayın. 2 adet domatesi rendeleyin. Kalan domatesin kabuklarını soyduktan sonra küp küp doğrayın. Sivri biberlerin çekirdeklerini çıkarttıktan sonra orta kalınlıkta doğrayın.

Tencereye zeytinyağı ve tereyağını koyup kızdırın. İçerisine küçük küpler halinde doğradığınız soğanı ekleyerek, pembeleşene kadar kavurun. Domates rendesini ve salçayı ekleyin. Daha sonra biberleri de ilave ederek, sos kıvamına gelene kadar pişirin. Bu aşamada doğranmış domatesi sosa dahil ederek yumuşayana kadar pişirmeye devam edin.

Hazırladığınız sosa fasülyeleri ekleyin. Üzerlerini geçecek kadar sıcak su ilave edin, tuz ve karabiberle tatlandırın. Bir - iki taşım kaynatın.

Fasülyeyi bir güveç kabına boşaltın. Üzerine pastırma dilimlerini dizin. Önceden ısıtılmış 180 derece ısılı fırında pastırmalar kızarana kadar pişirin.

Afiyet olsun.
Sofraların vazgeçilmezi ekmek, hele evde yapımı olunca :)

Oldukça zahmetsiz hazırlanışıyla, kolaylıkla yapabileceğiniz, tadı damak çatlatan bir tarif. Hafif şekerli tadıylla sabah kahvaltıları için ideal. Aromalı bir zeytinyağına batırıp yemenizi özellikle öneririm. Ilıkken üzerine sürülmüş tereyağlı bir dilime de kimse hayır diyemeyecektir.
 




1 adet yumurta
2 yemek kaşığı toz şeker
1/3 su bardağı zeytinyağ
1 su bardağı un
1 su bardağı mısır unu
1 su bardağı süt
1 paket kabartma tozu
1 su bardağı iri kıyılmış ceviz
1 çay kaşığı tuz


Mısır unu, un, kabartma tozu, şeker ve tuzu bir kase içerisinde harmanlayın.

Diğer bir kasede yumurta, zeytinyağ ve sütü çırpın. Bu karışımı kuru malzemelerin üzerine dökerek, malzemelerin tümü homojen bir kıvama gelene kadar karıştırın. Daha sonra cevizleri ekleyin.

Bir kek kalıbının tabanını ve kenarlarını iyice yağladıktan sonra, karışımı içerisine dökün.

Önceden ısıtılmış 175 derece ısılı fırında 30 - 35 dakika pişirin.






Pişen ekmeği soğuttuktan sonra kalıptan çıkartıp, dilimleyerek servis yapın.

Afiyet olsun.
Erişteye farklı bir yorum, farklı bir dokunuş. Deneyin çok ama çok memnun kalacaksınız. Amacım, hala sebze yemeyenlere  ( özellikle çocuklara ) sevdikleri lezzetlerin içine karıştırarak yedirmek. Bu yemek de bunun için mükemmel bir kombinasyon.






1/2 paket erişte
1 adet kuru soğan
3 diş sarımsak
1/2 çay bardağı zeytinyağ
2 adet domates
300 gr. ıspanak
Tuz
Karabiber

Üzeri İçin;
Keş peyniri ya da beyaz peynir rendesi


Erişteyi bol tuzlu suda haşlanmaya bırakın. Erişteler haşlanırken ön hazırlık olarak öncelikle ıspanakları sapları da dahil temizleyip bol suda yıkayın, ince kıyın. Domateslerin kabuklarını soyup, küçük küpler halinde doğrayın. Soğan ve sarımsağı da temizleyip ince doğrayın.

Bir tencereye yağı koyup kızdırın. Soğan ve sarımsağı ekleyip kavurun. Üzerine domatesleri koyarak sotelenmeye bırakın. Ardından ıspanakları ekleyerek, sularını salıp çekene kadar soteleyin.

Haşlanan eriştenin suyunu süzdükten sonra, hazırladığınız ıspanaklı harcın içerisine ekleyin. Tuz, karabiber ile tatlandırın.

Servis tabağına aldığınız eriştenin üzerine peynir serperek servis yapın.

Afiyet olsun.
Enginarın tam zamanı. Tezgahlardan çekilmeden bolca tüketmekte sağlığımız için çok fayda var. Bilmem bilir misiniz; derlerki enginarın mevsimi boyunca en az 40 adet yemek gerekir. Etlisi, zeytinyağlısı, dolması, terbiyelisi gibi pişirme yelpazesi çok geniş bu sebzenin bugün pilavını yapalım istedim.

Bu pilavı ister tek başına sıcak ya da soğuk olarak, ister et - tavuk yemeklerinin yanında garnitür olarak rahatlıkla tüketebilirsiniz.




4 adet enginar
1/2 limon suyu
1 adet kuru soğan
2 su bardağı pirinç
1/2 su bardağı zeytinyağ
1/2 demet dereotu
Tuz
Karabiber

Enginarları bir tencere içerisine koyun. Üzerine limon suyunu gezdirin. Biraz tuz ve üzerlerini geçecek kadar su ekleyip yumuşayıncaya kadar haşlayın. Süzgeçe alıp suyunu süzdürün. Her bir enginarı orta büyüklükte küpler halinde doğrayın.

Soğanı küp küp doğrayın. Zeytinyağı bir tencerede kızdırın. Soğanları ekleyerek pembeleşene kadar kavurun.

Tuzlu suda beklettiğiniz pirinci yıkayarak soğanların üzerine ilave edin. Pirinçler şeffaflaşana kadar soğanlarla birlikte kavurun. Pirinçlerin üzerine  - cinsine göre olmakla birlikte genellikle ölçü, 1 ölçü pirince 1 + 1/2 su bardağı sudur - 3 su bardağı su koyun, tuz ve karabiberle tatlandırdıktan sonra pişmeye bırakın.

Pirinçler iyice suyunu çektikten sonra doğranmış enginarları ekleyip karıştırın, demlenmeye bırakın.

Son olarak ince kıydığınız dereotunu pilava ekleyerek servis yapın.

Bir öneri; Ege bölgesinde bu pilavın içerisine dereotuyla birlikte birkaç dal  ince kıyılmış taze soğan da koyuyorlar. Lezzeti ikiye katlanıyor. Arzu ederseniz sizde taze soğanla çeşitlendirebilirsiniz.

Afiyet olsun.

Fırın torbası içerisinde, kendi suyuyla pişen nefis sıcak bir yemek. Çok da hafif. Diyet yapanlara da kesinlikle öneririm. Köftenin hatırına, sebze sevmeyen çocuklarımız da bu tarifle sebze yiyecekler :D







Köftesi İçin;
500 gr. kıyma
1/3 demet maydanoz
Tuz
Karabiber
Kimyon
1 adet kuru soğan
2 dilim bayat ekmek


Sebzeli Harç İçin;
1 adet kabak
1 adet patlıcan
1 adet patates
3 adet domates
15 - 20 adet arpacık soğan
1/2 su bardağı bezelye
3 diş sarımsak
1 yemek kaşığı domates salçası
1/2 çay bardağı zeytinyağ
3 adet sivri biber
Tuz
Karabiber
Pul biber


Sebzeleri yani patates, kabak, patlıcan ve domatesi yıkayıp soyduktan sonra tavla zarı büyüklüğünde bir kase içerisine doğrayın. Arpacık soğanların kabuklarını soyup bütün halde sebzelere ekleyin. Sarımsağı ince kıyın, sivri biberleri parmak kalınlığında kesip, bezelye ile birlikte sebzelerle karıştırın. Üzerine zeytinyağı, karabiber, tuz ve seviyorsanız pul biber serpip bir kenarda beklemeye bırakın.

Sebzeler beklerken köfteyi hazırlayalım. Bunun için bir kaseye kıymayı koyun. Üzerine soğanı rendeleyin. Ekmekleri ıslatıp, suyunu sıktıktan sonra kıymaya ekleyin. İnce kıyılmış maydanozu ilave edin. Tuz, karabiber, kimyon ile tatlandırdıktan sonra iyice yoğurun. Yoğurduğunuz kıymadan misket büyüklüğünde köfteler hazırlayın.

Fırın poşetinin içerisine sebzeleri yassı olacak şekilde yayın. Üzerine köfteleri koyun. 1/2 su bardağı suyun içerisinde salçayı eriterek torbanın içene dökün. Ağzını sabitleyerek bir fırın kabına ya da tepsisine yerleştirin. Torbanın üzerine birkaç tane bıçak yardımıyla delik açın. Önceden ısıtılmış 180 derece ısılı fırında 40 dakika kadar pişmeye bırakın.

Pişen yemeği bir tabağa aktararak servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun.
Ne zamandır yapmak istediğim bir tarifti. Hazır portakalda tezgahlardan çekilmemişken denemenin vaktidir dedim. Şimdiye kadar yapmamam büyük kayıpmış. Hazırlık aşamasında, evi kaplayan mis gibi portakal kokusu,  kolay yapımı, enfes görünümüyle neredeyse çok şey kaçırıyormuşum.

Kekin hamurunda badem ve haşhaş da var. Portakallar hamurdan önce biraz şerbetin içerisinde pişirildiğinden, keki çok güzel yumuşatıyor. Kekten öte neredeyse tatlı yerine bile kullanabilirsiniz.




Portakallı Şerbet İçin;
1 adet iri boy portakal
1/2 su bardağı su
150 gr. toz şeker
1/2 paket vanilya


Kek Hamuru İçin;
150 gr. un
150 gr. tereyağ
200 gr. toz şeker
4 adet yumurta
110 gr. toz badem
1 paket kabartma tozu
1/2 paket vanilya
1 portakal kabuğu rendesi
2 çorba kaşığı haşhaş


Portakallı şerbeti hazırlamakla başlayalım işe. Portakalı iyice yıkadıktan sonra, çok ince dilimler halinde kesin. İlk kestiğiniz dilim ile son kestiğiniz dilimi kullanmayın. Bir tencereye toz şekeri , vanilyayı ve suyu koyaarak şeker eriyene kaadar kaynatın. Portakal dilimlerini ekleyerek yumuşayana kadar pişirin. Bu arada bir başka tencereye tereyağını koyup eritin.

Kelepçeli bir kek kalıbının tabanına yağlı kağıt koyun. Erittiğiniz tereyağından bir fırça yardımıyla kalıbın duvarlarını ve yağlı kağıdın üzerini iyice yağlayın.

Pişen portakal dilimlerini yağlı kağıdın üzerine, tüm tabanı kaplayacak şekilde dizin. Portakalın piştiği suyu kek piştikten sonra parlaması için üzerine süreceğimizden dökmeyin.

Bu işlemden sonra artık kekin hamurunu hazırlayabiliriz. Bunun için derin bir kaseye yumurtalarla şekeri koyup, mikser ile yaklaşık 5 dakika çırpın. Yumurtalar iyice beyazlaşıp, köpük köpük olmalı ki kek iyi kabarsın. Erimiş yağı azar azar ekleyerek hamura yedirin. Toz badem, portakal kabuğu rendesi ile haşhaşı ilave edip çırpın. Son olarak un, kabartma tozu ve vanilyayı eleyerek hamura ekleyin. Bu aşamadan sonra mikser yerine bir spatul kullanırsanız yumurtaların havası sönmez. Dolayısıyla kabarmasında sorun çıkmaz.

Hazırladığınız hamuru  portakalların üzerine dökün. Kalıbı sallayıp hamurun eşit olarak dağılmasını sağlayın.
Önceden ısıtılmış 175 derece ısılı fırında 40 dakika kadar pişirin.

Kekiniz iyice soğuduktan sonra servis tabağına ters çevirin. Portakalların üzerine fırça yardımıyla şerbetten sürün. Dilimleyerek servis yapın.

Bir öneri; haşhaş bu tarifte opsiyonel. Dilerseniz kullanmayabilirsiniz.


Afiyet olsun.
Mevsim yavaştan çeşit çeşit reçelleri yapmaya uygun hale geldi. Bugün paylaşmak istediğim tarif, senenin sadece bu zamanında bulabileceğimiz, tadı ve kokusuyla yapmaktan ve yemekten büyük bir keyif aldığım, çingenelerin bir yandan soyup, bir yandan poşetleyerek sattıkları incir.

Çocukluğumda annem,  bahar geldiğinde sokaklardaki çingeneleri büyük bir titizlikle takip eder, çekirdeklenmemiş, körpe ve küçük boy incir satanını bulur, acele eve dönüp reçel kaynatırdı. Kaynarken eve yayılan koku, daha yemeden benim bu reçelle aramda duygusal bir bağ oluşturmuştu. Bilmem seyrettiniz mi ? Birkaç yıl önce aynı isimli filmini seyretmiştim. Ağlamaktan bitap düşerek. Şimdi her yaptığımda ister istemez o filmi anımsıyorum.

Siz hep gülümseyerek, coşkulu, sohbeti bol sofrlarınızda tüketin.




100 adet incir
1250 gr. toz şeker
3 su bardağı su
1 adet limonun suyu
3 - 5 adet karanfil


İncirleri derin bir tencerede bol su içerisinde 20 dakika haşlayın. Bir süzgeç içerisine alarak, akar su altına tutun. Avuç içerisine sığacak miktarda alarak iki elinizle suyunu sıkın. Bu işlemi yaparken incirlerin ezilmemesi için nazik davranmakta fayda var. Sıktığınız incirleri tekrar sudan geçirip, avuç içinde tekrar sıkın.

Toz şekeri, karanfilleri su ile birlikte bir tencereye koyup, şeker eriyip kıvamı biraz koyulaşana kadar kaynatın. Limon suyunu ve incirleri ilave edip, arada yine incirleri ezmemek için nazikçe karıştırarak incirler iyice yumuşayana kadar kaynatın.

Kavanozlara koyarak saklayın.

Burada verdiğim şeker ölçüsünü,  siz daha az tatlı seviyorsanız, 1000 gr. olarak kullanabilirsiniz.

Afiyet olsun.

Benim en iddialı tariflerimden :) Ağabeyim bu tarifin sahibi. Çok fazla balık yiyemeyenlerdenim. Kendisi de bunu bildiği için bir gün: Sana bir balık yapacağım parmaklarını yiyeceksin dedi. Cidden de aynen dediği gibi oldu; parmaklarımı yedim.

Acayip kolay bir tarif. Bu tarifte sizden çok, balıkçıya çok iş düşüyor. Tam fileto diye tabir edilen, balığın derisi dahil, tüm kılçıklarından arındırılmış şekilde temizlenmesi gerekiyor. Eğer siz bu işlemi yapabiliyorsanız balıkçıya da ihtiyaç yok. Bu şekilde hazırlanabilen levrek ya da mezgit işinizi görecektir. Ben levrek kullandım.

Balık işini hallettikten sonra geriye fazla iş kalmıyor. Siz sadece güzel bir sos hazırlayıp, fırınlayacaksınız. Ayrıca evde balık pişitiğide hiç anlaşılmayacak.

Özellikle kalabalık sofralar için çok kullanışlı bir yemek. Hem tadı, hem görüntüsü ile muhteşem. Yanına da güzel bir salata olunca, değme ziyafet sofralarına taş çıkartır cinsten.




1 kg. tam fileto temizlenmiş, ince dilimlenmiş balık
3 adet defne yaprağı
1 kutu krema
400 gr. haşlanmış dilimli mantar
4 adet domates
3 diş sarımsak
1 tatlı kaşığı köri
Tuz
Karabiber
2 yemek kaşığı zeytinyağ


Fileto balıkları bir fırın kabına rulo şeklinde sararak dizin.





Bir tencereye zeytinyağını koyun ve kızdırın. Üzerine ezilmiş sarımsakları ve rendelenmiş domatesleri ekleyerek, domatesler suyunu çekene kadar soteleyin. Daha sonra kremayı, haşlanmış mantarı, defne yapraklarını koyun. Tuz, karabiber ve köri ile tatlandırın. Bir taşım kaynattıktan sonra bu sosu balıkların üzerine dökün.

Önceden ısıtılmış 200 derece ısılı fırında kızarana kadar yaklaşık 30 - 35 dakika pişirin.





Balık olunca yanına olmazsa olmazı, salata eşliğinde servisi önerilir.




Afiyet olsun.