Sıcak içeceklerin yanına eşlik edecek güzel, şık, değişik bir kurabiye tarifi paylaşmak istiyorum sizlerle. Bu kurabiyenin bir özelliği de, kapalı bir kapta veya kavanozda sakladığınızda 1 hafta kadar tazeliğini ve lezzetini koruyor.

Antep fıstığının lezzeti ve yemyeşil rengi kurabiyenin temel unsuru olsada, hamurunun güzelliğine de haksızlık etmeyeyim.  Az malzemeyle kısa sürede hazırlayabileceğiniz bu kurabiyeyi beğeneceğinize eminim. Ayrıca kurabiye hamurunu hazırlayıp, buzdolabında pişirmeden 1 gün saklayabilirsiniz. Bu da zaman tasarrufu gereken durumlar için çok kurtarıcı bir seçenek.






3 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
125 gr. oda ısısnda tereyağ
2 yemek kaşığı yoğurt
1 adet yumurta
2 çay bardağı toz şeker
1/2 su bardağı toz Antep fıstığı

Öncelikle kuru malzemeleri un, kabartma tozu ve vanilyayı bir kaseye eleyin. Bir başka kase içerisinde yumurta, tereyağ ve şekeri mikser ile çırpın. Yoğurdu ekleyip tekrar çırpın.Bu karışıma elediğiniz kuru malzemeleri ekleyip yoğurun.

Hamuru unlanmış tezgah üzerine alarak 0,5 cm kalınlığında açın. Tüm hamurun yüzeyini kaplayacak şekilde fıstığı serpin. Hamuru rulo şeklinde sarıp, parmak kalınlığında dilimlere kesin.

Kurabiye dilimlerini yağlı kağıt serili fırın tepsisine aralıklı olarak dizin. Bu şekilde buzdolabında 1 saat bekletin.

175 derece önceden ısıtılmış fırında pembeleşene kadar pişirin.

Afiyet olsun.


Patlıcan kızartmalı pirinç pilavını yaparız değil mi ? Bu kez bir değişiklik yaparak, bulgurdan yapmaya ne dersiniz ? Cidden tadı pirinç pilavını aratmayacak kadar güzel oldu. Yapım aşamaları da aynı. Hem bulgur pirince göre daha da sağlıklı bir besin olduğundan, sıklıkla tüketmekte fayda var. Eğer bulgur pilavını seviyorsanız, bu yemeği denemenizi öneririm.








2 su bardağı bulgur
3 adet domates
1 adet kuru soğan
3 adet patlıcan
2 adet yeşil biber
1 çay bardağı zeytinyağ
Tuz
Karabiber

Kızartmak İçin;
Sıvı yağ



Patlıcanları alacalı soyduktan sonra küçük küpler halinde kesin. Tuzlu su içerisinde bırakarak acısının çıkmasını sağlayın. Suyunu süzdükten sonra bol sıvı yağ içerisinde kızartın. Kağıt havlu üzerine alarak, fazla yağlarını süzdürün.

Bir tencere içerisine zeytinyağını koyarak küp küp kestiğiniz soğanları kavurun. Ardından rendelenmiş domatesleri ve ince kesilmiş yeşil biberleri ekleyip sos kıvamında olana kadar pişirin. 3 su bardağı sıcak su ilave edin. Su kaynayınca yıkayıp süzdüğünüz bulguru ekleyin. Tuz ve karabiber ile tatlandırın. Tencerenin kapağını kapatarak orta ateşte suyunu çekene kadar pişirin.

Pilav suyunu çekmeye yakın, kızarttığınız patlıcanları ekleyin ve karıştırın. Ateşten aldıktan sonra, kapağı kapalı olarak demlenmeye bırakın.

Afiyet olsun.

Çilek en sevdiğim meyvelerden. Biraz aceleci davranmış olabilirim, tezgaha düşer düşmez almakla. Kokusu ve görüntüsü o kadar çekiciydi ki dayanamadım :) Kendiliğinden zaten güzel olan bu meyveyi, birkaç küçük ekleme yaparak daha da güzel ve çekici hale getirmeye ne dersiniz ? Bunun için çikolata ve Antep fıstığına ihtiyaç var. Çikolatanın çeşidi,  sizin damak tadınıza bağlı. Bitter, sütlü ve fildişi çikolatadan herhangi birisini kullanabilirsiniz. Ben fildişi çikolata kullandım. Bir miktarda toz Antep fıstığına ihtiyaç var. Ölçü derseniz, bu da sizin ihtiyacınıza bağlı. Örneğin 1/2 kg çilek kullanacaksanız , 80 gr. çikolata, 1 çay bardağı kadar Antep fıstığı yeterli olacaktır.

Kolaylıkla hazırlayacağınız çilekler, davet sofraları için meyve ile çikolata birlikteliğiyle güzel, değişik bir ikram olacaktır.





Çileklerinizi yıkayıp iyice kurutun. Çikolatayı benmari usulü yani su dolu bir tencerenin üzerine koyduğunuz bir kase içinde eritin. Çileklerin sap kısımlarını temizledikten sonra bu kısımları çikolataya batırın. Ardından Antep fıstığına batırın. Yağlı kağıt üzerine koyarak çikolata katılaşana kadar bekletin.





Çileklerin üzerlerine kürdan batırarak servis tabağına dizin. Kullanım zamanına kadar buzdolabında bekletin.

Afiyet olsun.
Cemre bugün 2. yaşına girdi. Dünya tatlısı bir kız. Nice güzel, sağlıklı yaşları olsun ! Balıkları çok seviyor. Pastasında da balıkların olmasını istedi :) Deniz temalı bir pasta hazırladım. Balıklı, ahtapotlu, yengeçli. Pastanın içi fildişi çikolata, fındık ve beyaz kremalı. Bu ve isteğinize göre hazırlanacak pastalar için mail atmanız yeterli.
















Bazen canımız çok tatlı yemek ister. Muftağa girip önce dolapları karıştırırız. Sonra buzdolabının kapısını açıp, önünde durup, araştıran gözlerle içine bakarız ne yesek de şu tatlı ihtiyacımızı gidersek diye. İşte tamda bu durumların tatlısı çikolata krem. Sadece üç malzeme ile çikolatalı, krem kıvamında yumuşak, acayip kolay bir çikolata bombası hazırlayacağız.

Sadece kendimiz için değil, sevdiklerimize de hazırlayarak, çikolatanın verdiği mutluluk hormonunu yükseltmekten yanayım.

Tatlıyı hazırladıktan sonra üzerini pudra şekeri ve taze meyvelerle veya krem şanti ve meyve ikilisini kullanarak süsleyebilirsiniz.





2 paket (400 gr.) krema
4 adet yumurta sarısı
2 yemek kaşığı toz şeker
80 gr. bitter çikolata


Üzeri İçin;
Krem şanti ya da pudra şekeri
Böğürtlen, çilek, franbuaz, vişne gibi taze meyve


Kremayı şeker ile birlikte bir sos tenceresine alarak kaynatmadan ısıtın. Ocaktan alıp içerisine küçük parçalara ayırdığınız çikolatayı ekleyin. Karıştırarak çikolatanın erimesini sağlayın. Yumurta sarılarını ekleyerek, yumurtalar iyice karışana kadar karıştırın.

Hazırladığınız bu karışımı ısıya dayanıklı kaselere boşaltıp fırın tepsisine dizin. Kaselerin yarısına gelecek kadar tepsiye su doldurun.

Önceden 150 derece ısıtılmış fırında 20 dakika pişirin.

Pişen tatlılarınızı tepsinin içinden alarak oda ısısına gelinceye kadar bekletin. Daha sonra buzdolabında yeterince soğutun. Üzerlerini pudra şekeri, meyve taneleri veya krem şanti ve meyve taneleriyle süsleyerek servis yapın.

Afiyet olsun.
Annemin kendi kendine geliştirdiği, ahh yapsada yesek dediğimiz yemeği. Mevsim değişmeye, yaz sebzeleri yavaş yavaş tezgahlarda yerini almaya başladığı şu günlerde kalem gibi patlıcanları da bulmuşken yapmanın ve paylaşmanın artık zamanıdır dedim.

Yemek birkaç aşamadan oluşuyor. Dilimlenen patlıcanların kızartılması, köfte yapılması ve domatesli sos hazırlanması. Bu işlemlerden sonra iş sadece hepsini birleştirmeye kalıyor. Bu aşamalar gözünüzü korkutmasın. Zira hepimizin sıklıkla yaptığı işlemlerin bir yemek içerisinde toplanması diyebiliriz.

Bu yemek özel sofralar için iyi bir seçim. Tadı güzel, görüntüsü güzel ve bence daha da güzeli fırında kısa sürede piştiğinden, sofradan yemeğin son işlemlerini yapmak için uzun süre ayrı kalmak zorunda kalmayacaksınız.





1 kg. patlıcan


Kızartmak İçin;
Sıvıyağ


Köftesi İçin;
300 gr. kıyma
2 dilim bayat ekmek
2 diş sarımsak
Tuz
Karabiber
1 adet kuru soğan

Domates Sosu İçin;
3 adet domates
1 yemek kaşığı zeytinyağ
2 adet yeşil biber
Tuz


Patlıcanları alacalı soyduktan sonra uzunlamasına ince dilimler halinde kesin. Bol tuzlu suda 15 - 20 dakika bekleterek acısını çıkartın. Yıkayıp süzgeçe alın. Bol sıvı yağda kızartıp, kağıt havlu üzerine alarak fazla yağlarını süzdürün.

Köfteyi hazırlamak için bir kase içerisine soğanı rendeleyin. Kıyma, ekmek, ezilmiş sarımsağı ekleyin. Tuz ve karabiberle tatlandırdıktan sonra yoğurun.

Bir adet kızarmış patlıcan dilimini tezgah ya da kesme tahtasının üzerine alın. Ucuna hazırladığınız kıymadan küçük bir parça koyun ve sarın. Her patlıcan dilimi için aynı işlemi uygulayın. Hazırladığınız patlıcan rulolarını ısıya dayanıklı bir kap içerisine yanyana dizin.

Son hazırlık olarak sosu hazırlayın. Domatesleri bir sos tenceresi içine rendeleyin. Zeytinyağını, yıkanıp ince dilimlenmiş biberleri ekleyin. Tuz İle tatlandırın. Domatesler suyunu salıp çektikten sonra 1 bardak su ilave ederek bir taşım kaynatın.

Domates sosunu patlıcanların üzerine dökün. Önceden ısıtılmış 180 derece ısılı fırında yaklaşık 30 dakika köfteler pişene kadar pişirin. Bu yemeğin yanına pirinç pilavı çok yakışıyor.

Bir öneri; hazırladığınız yemeği fırınlamadan kullanacağınz saate kadar buzdolabında bekletebilirsiniz.


Afiyet olsun.





Bu çörek için ne söylesem ? İç malzemesini hazırlarken mutfağı saran buram buram elma - tarçın kokusunu mu, tadanların mayalı mı bunun hamuru diye sorduklarında, mayasız olduğunu öğrenince, aynı mayalı hamur gibi olmuş bu demelerini mi, bazılarının yurtdışında yediğim çöreklerle aynı lezzette demelerini mi ?  Yani değişik yorumlar. Ama herkesin birleştiği nokta tadının enfes olduğu :)

Yapım aşamasına baktığınızda, kolaylıkla, evde elimizin altında olan, az malzemelerle hazırlanabildiğini göreceksiniz. Bazı kombinasyonlar benim için tatmadan bile güzel olacağını gösterir. Elma - ceviz - tarçın - üzüm birlikteliğinde yani bu çöreğin içinde olduğu gibi. Hamurunun güzelliği de cabası. Reklamı fazlaca yaptım sanırım. Karar, denediğinizde, her zamanki gibi sizin.




Hamuru İçin;
100 gr. toz şeker
150 gr. yoğurt
1 adet yumurta
6 yemek kaşığı sıvı yağ
300 gr. un
1 paket kabartma tozu

İçi İçin;
3 adet elma
1 su bardağı iri kıyılmış ceviz
1 su bardağı kuru üzüm
1 tatlı kaşığı tarçın
125 gr. toz şeker

Üzerine Sürmek İçin;
1 adet yumurta sarısı


Önceliği iç malzemesinin hazırlanmasına vermekten yanayım. Soğuma süresini gözönünde bulundurduğum için. Yapmamız gereken elmaları soyduktan sonra küçük küpler halinde doğramak. Şeker, üzüm ve elmaları bir tavanın içine alarak şeker eriyip, elmalar suyunu salıp çekene kadar pişrmek. Daha sonra tarçını ve cevizi ekleyerek soğumaya bırakmak.

İç malzeme soğurken bizde hamuru hazırlayalım. Bunun için bir kase içerisine sıvı malzemeleri yani yoğurt, yumurta, sıvıyağı koyun. Üzerine un ile birlikte kabartma tozunu eleyin. Şekeri de ekleyerek yoğurun. Hamurun üzerini streç film ile örterek oda ısısında 1 saat dinlendirin.

Dinlenen hamuru ikiye bölün. Tezgah üzerinde kare şeklinde, orta kalınlıkta açın. Elmalı harcın yarısını hamurun uzun kenarı boyunca yayın. Kenarlarını içe doğru kapatarak rulo şeklinde sarın. Yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine yerleştirin. Hamurun uzunluğu tepsi boyutunda olmalıdır. Bu size hamuru ne kadar açmanız gerektiği hakkında fikir verebilir.

Hamurun diğer parçası için de aynı işlemleri uygulayın. Her iki hamurun üzerine yumurta sarısı sürün. Önceden ısıtılmış 180 derece ısılı fırında, üzeri kızarana kadar pişirin.

Pişen çörekleri oda ısısına gelinceye kadar soğuttuktan sonra, parmak genişliğinde bıçakla dilimleyin.

Afiyet olsun.
Adı her ne kadar kaşarlı simit olsada, siz içine ne koyarsanız o adı alır. Kolay hazırlanan, detayları az, malzemesi az, yumuşacık bir hamur içinde, farklı malzemeler barındırabilen nefis bir simit. Hani günün moda mekanları olan simit saraylarında yediğiniz türden. Ben iç malzeme olarak kaşar peyniri kullandım ama seçenek çok geniş. Zeytin, sucuk, salam, pastırma, beyaz peynir, patates gibi istediğiniz herhangi bir malzemeyi ister birlikte, ister tek tek de kullanmanız mümkün. Çay sofralarında ya da sabah kahvaltılarına çok güzel eşlik ediyor. Hatta yorgun savaşcıların beslenme çantalarına da koymaktan çekinmeyin. Nede olsa dışında pekmez var :)




1 adet yumurta
40 gr. eritilmiş tereyağ
1/2 çay bardağı ılık süt
1/2çay bardağı ılık su
1/2 çay bardağı sıvı yağ
1/2 paket instatnt maya
1 yemek kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
300 gr. un

Üzeri İçin;
1/2 çay bardağı pekmez
1 çay bardağı su
Susam

İçi İçin;
Kibrit çöpü formunda kesilmiş kaşar peyniri

Sıvı malzemeleri yani eritilmiş ve soğutulmuş tereyağ, sıvı yağ, süt, su ve yumurtayı bir çırpma kabına alarak çırpın.

Kuru malzemeleri un, şeker ve tuzu bir kase içine eleyin. Ortasını havuz şeklinde açarak çırptığınız sıvı malzemeyi dökün. Üzerine mayayı da ekleyerek yoğurun. Üzerini streç film ile örterek oda ısısında mayalanmaya bırakın.

Mayalanan hamurdan portakal büyüklüğünde parçalar kopartarak, elinizle el içi büyüklüğünde uzunlamasına açın. Hamurun büyüklüğü elverdiğince içine kaşar peynirinden yerleştirin ve sıkıca kapatın. Kapatırken sıkı bir şekilde kapattığınızdan emin olunki, pişerken peynirler dışarıya taşıp erimesin.

Bir kase içerisinde pekmez ve suyu karıştırın. Hazırladığınız hamurları pekmeze batırıp, her tarafını iyice susama bulayın. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine aralıklı olarak dizin. Simitlerin üzerine bıçakla, küçük, derin olmayan, verev kesikler atın.

Tepsiyi fırına vermeden 10 - 15 dakika oda ısısında mayalanması için bekletin.

Önceden ısıtılmış 175 derece ısılı fırında kızarana kadar pişirin.

Bir öneri; ihtiyacınıza göre malzeme listesini ,yumurta sayısı sabit kalmak şartıyla iki katı olarak da hazırlayabilirsiniz.

Afiyet olsun.
Mini minnacık, yeşil renkteki bu sevimli fasulyelerle ne yazık ki yeni tanıştım. Ama fenomenlerimden birisi haline gelmesi uzun sürmedi. Pazar ya da marketlerde kolaylıkla bulunabiliyor. Çok lezzetli, bir o kadarda faydalı bir bakliyat. Bana biraz kuru börülceyi anımsattı. Şimdilik salatasıyla başladım. İlerleyen zamanlarda değişik kombinasyonlarını denemek istiyorum. Denedikçe de sizlerle paylaşacağım.

Biraz nazik bir bakliyat. Haşlarken haşlama süresine dikkat etmek gerekiyor. Fazla haşlandığında fasulyelerin patlama riski büyük. Ben haşlama sırasında, ateşin çok yüksek olmamasına dikkat ettim. Bir de yeşil mercimekde de olduğu gibi, haşlanırken siyah su salıyor. Bu nedenle önceden kısa bir haşlama süresi gerçekleştirip, suyunu süzdükten sonra tekrar haşlamaya aldım. Biraz kafa karıştırıcı oldu sanırım :) Yapılışını anlatırken göreceksiniz, aslında çok basit birkaç işlem sonucu, gerçekten hoş ve değişik bir salata hazırlayacağız.





1 su bardağı maş fasulyesi
1/2 demet maydanoz
1/2 demet nane
5 -6 dal taze soğan
1/2 su bardağı iri kıyılmış ceviz
1 adet kırmızı kapya biber
Nar ekşisi
Limon suyu
Zeytinyağ
Tuz

Fasulyeyi bir gece öncesinden suda bekletin derim. Böylelikle haşlama süresi çok kısalıyor. Ertesi gün bol suda bir taşım kaynatın. Suyunu süzüp, tekrar üzerini geçecek kadar su içerisine alarak, orta ateşte fasulyeleri patlatmadan haşlayın.  Süzgeç içerisinde bir süre bekleterek suyunun iyice süzülmesini sağlayın.

Bir kase içerisine yıkanmış olan maydanoz, taze soğan, nane ve kapya biberi olabildiğince ince doğrayın. Fasulyeleri ekleyin. Damak tadınıza göre zeytinyağ, nar ekşisi ve linon suyu ilave edin. Tuz ile tatlandırıp cevizleri de ekledikten sonra, tüm malzemenin birbirine geçmesi için iyice karıştırın.

Piyazın içine çekirdekleri çıkartılmış siyah zeytin de eklenebiliyor. Benim elimin altında olmadığı için koyamadım. Siz arzu ederseniz içinde ya da süslemesinde kullanabilirsiniz.

Afiyet olsun.
Makarnayı herkes sever. Ne yazık ki kerevizi sevmeyenler çoğunlukta  :(  Bu sebzenin diğer tüm sebzeler gibi, sağlıklı beslenmek için sıklıkla tüketilmesinden yanayım. Bu yemek kereviz sevmeyen oğluma, kereviz yedirebilmek için çareler ararken ortaya çıktı. Yemeğin güzelliğinden, içinde kerevizin olduğunu bile anlamadan yedi, bitirdi.

Benim gibi bu konudan muzdarip olanlar olabilir düşüncesiyle paylaşmak istedim. Gerçekten değişik, hoş, pratik ve en önemlisi bol vitaminli bir yemek oldu. Kereviz sevmeyenler de içinde kereviz olduğunu anlamadan afiyetle yiyecektir :)





1 paket makarna
1 adet kuru soğan
3 diş sarımsak
4 - 5 adet domates
1 adet kereviz
2 adet orta boy havuç
1/2 su bardağı zeytinyağ
Tuz
Karabiber
Birkaç dal maydanoz


Soğanı küçük küpler halinde doğrayıp, zeytinyağında pembeleşene kadar kavurun. Sarımsakları kıyıp ekleyin. Domateslerin kabuklarını soyduktan sonra, küçük küpler halinde kesip soğanlara ilave ederek kavurma işlemine devam edin.

Havuçların ve kerevizin kabuklarını soyup rendeleyin. Domateslerin üzerine ekeyerek kavurma işlemine devam edin. Tuz ve karabiber ile tatlandırın. Sebzeler yumuşayana kadar bu işlemi sürdürün.

Bu sırada kaynamış bol tuzlu suda makarnayı hafif diri kalacak şekilde haşlayıp suyunu süzün. Bir kase içerisine alın.

Makarnanın üzerine sotelediğiniz sebzeleri döküp, harcın makarnayla bütünleşmesi için iyice karıştırın.

Maydanozu ince kıyarak, makarnanın üzerine serpin.

Afiyet olsun.



Biraz Uzakdoğu mutfağını çağrıştıran bir yemek. Tavuk göğüs eti kuru olması nedeniyle çok tercih edilmez. Ama bu yemeğin yapımı sırasında kullanılan krema, etin o kuruluğunu ve yağsızlığını gideriyor. Güzel bir yemek yapmanız gerekiyor ama uğraşacak zamanınız yok. İşte böyle zamanlarda hazırlayabileceğiniz çok pratik bir o kadar da kolay, lezzetli bir yemek.






500 gr. tavuk göğüs eti
1 adet kuru soğan
2 adet yeşil biber
250 gr. mantar
1 paket krema
2 yemek kaşığı tereyağ
4 yemek kaşığı soya sos
Tuz
Karabiber


Tavuk etini bütün olarak aldıysanız kuşbaşı olarak doğrayın. Soğanı küp küp kesin. Mantarları yıkadıktan sonra ince dilimleyin. Biberlerin çekirdekli kısımlarını çıkardıktan sonra ince doğrayın.

Tencereye tereyağını koyup, soğanları kavurun. Tavuk etlerini ekleyerek renkleri dönüp, suyunu çekene kadar soteleyin. Mantar ve biberleri de ilave edip soteleme işlemine devam edin.

Malzemeler sotelenip piştikten sonra, krema ile soya sosunu ekleyin. Tuz ve karabiber ile tatlandırın.

Eklediğiniz krema homejen bir karışıma dönüştükten sonra yemeğiniz pişmiş demektir.

Yanına haşlanmış sebze, pilav ya da makarna çeşitleri ile servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun.


Sufle Fransız mutfağının en önemli yemeklerinden biridir. Tatlı ya da tuzlu olarak pişirilir. Çok fazla çeşidi bulunan sufle, fırında pişirilir, yumuşak ve kabarık olur. Suflelerin yapımı çok kolaydır, fakat biraz dikkat ve özen ister. Uygun reçetesine denk gelirseniz, ortaya çıkardığınız ürünün tadından yenmez. Aynen bu reçetede olduğu gibi.

Suflenin yapımı zor değildir. Sadece kullanacağınız yumurtanın kıvamnı doğru ayarlarsanız, oldukça kabarık, içi yumuşak nefis sufleler yapabilirsiniz. Kim korkar sufle yapmaktan diyerek bu reçeteyi uygulayın. Sonucun ne kadar muhteşem olduğunu göreceksiniz.





400 gr. ıspanak
1 adet küçük boy kuru soğan
1 yemek kaşığı zeytinyağ
1/2 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri
3 adet yumurta akı
Tuz
 

Beşamel Sosu İçin;
1 su bardağı süt
1 yemek kaşığı tereyağ
1 yemek kaşığı un 
Tuz
Karabiber

Ispanakların sadece yaprakları kalacak şekilde temizleyip iyice yıkadıktan sonra, ince doğrayın.

Bir tavada zeytinyağını kızdırdıktan sonra küp küp kesilmiş soğanı kavurun. Doğranmış ıspanakları ilave ederek soteleyin. Tuz seviyorsanız biraz pul biber ile tatlandırıp, ateşten alın.

Beşamel sosu hazırlamak için, küçük bir tencere içerisinde tereyağını eritin, unu ekleyip kokusu çıkana kadar kavurun. Karıştırmaya ara vermeden sütü ekleyin, tuz ve karabiberle tatlandırıp kıvamı koyulaşana kadar pişirin.

Hazırladığınız beşamel sos ile kavurduğunuz ıspanakları ve rendelenmiş kaşar peynirini birleştirip soğumaya bırakın.

Yumurta aklarını mikser ile iyice katılaşıp kabarana kadar çırpın. Bu işlem çok önemlidir. Çünkü yumurtayı ne kadar iyi çırparsanız sufleniz o kadar kabarık olacaktır.

Kar haline gelen yumurta aklarını ıspanaklı karışıma katlama yöntemi dediğimiz folding yöntemiyle, dışarıdan içeriye doğru katlayarak, yumurtanın sönmemesine dikkat ederek yedirin.

6 adet sufle kabını ya da ısıya dayanıklı kaseyi, iyice yağladıktan sonra karışımı eşit şekilde kalıplara boşaltın.

Önceden ısıtılmış 180 derece ısılı fırında 12 dakika pişirin.

Fırından çıkarttığınız sufleleri hemen servis yapın. Zira bekledikçe kabarıklığı sönecektir.

Afiyet olsun.



Benim en çok sevdiğim kurabiyelerden birisi. Bir kavanoz içerisinde sakladığınızda, 10 - 15 gün tazeliğini kaybetmiyor. Az malzeme ile yapıldığından hem ekonomik, hem pratik. Kurabiyenin içerisinde ben toz fındık kullandım. Buna alternatif olarak dilerseniz toz badem kullanarak, bademli kurabiyeler de hazırlayabilirsiniz. O zaman üzerine file fındık yerine, file badem kullanmalısınız. Hamur kolay kıvam alan bir hamur olduğundan bu tarz değişikliklere imkan veriyor. İster badem, ister fındık kullanın lezzetinde herhangi bir değişiklik olmayacaktır.





50 gr. toz fındık
1 adet yumurta (sarısı kurabiyenin içinde, beyazı üzerinde kullanmak için)
1 paket vanilya
150 gr. pudra şekeri
200 gr. oda ısısında yumuşatılmış tereyağ
Aldığı kadar un

Üzeri İçin;
File fındık
Bitter ya da sütlü çikolata


Geniş bir kase içerisine tereyağ, yumurta sarısı, pudra şekeri, vanilya, toz fındığı koyun. Unu eleyerek kontrollü bir şekilde malzemelere ekleyerek yoğurun. Ele yapışmayan, yumuşak kıvamlı bir hamur oluştuğunda un miktarı yeterli olmuş demektir.

Hamurdan küçük parçalar kopartarak elinizde uzun, kalın çubuklar yapıp, bunu ay şeklinde kıvararak yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine dizin. Hamurun tamamı için bu işlemi uygulayın.

Şekillendirdiğiniz kurabiyelerin üzerine fırça yardımıyla yumurta akı sürüp, file fındık serpin.

Önceden ısıtılmış 175 derece ısılı fırında üzerleri pembeleşene kadar pişirin. Izgara telin üzerine alıp soğutun.

Çikolatayı benmari usulü eritin. Kurabiyelerin uçlarını çikolataya batırın. Tekrar ızgara tel üzerine alarak, çikolata sertleşene kadar bekletin.

Hem göze, hem damağa hitap eden kurabiyeleriniz servise hazır.

Afiyet olsun.